Kore'ye giderken ( uçakta )


Merhaba arkadaşlar ~ 
En son sanırım uçağa binene kadar ki kısmı anlatmıştım. ^^ Bu gidişle zaten benim 30 günlük Kore maceramı yazmam 1 yıl sürecek :) Ama olsun .. Böyle yazınca tekrar gidiyomuş gibi heyecanlanıyorum ^^
Evet en son binbir bela üstüne uçağa bindik demiştim. Gelelim uçak faslımıza. Qatar turizmle gittiğimiz için Qatar'ın başkenti Doha da aktarma yapıyoduk. Ve 3 saatlik bir bekleme süremiz vardı. Ama biz Kore'ye gidiyoruz ya o 3 saat umurumuzda bile değil"di" .. Bu "di" kısmını da birazdan anlatıcam. Uçak çok rahat arkadaşlar hostesler de güler yüzlü. Size bindiğiniz zaman bir paket bir yastık ve bir de şal veriyorlar. Paketin içinde diş fırçası gece uyurken takmanız için uyku bandı ıslak mendil hatta çorap bile var :)
Bunun resmini eve gittiğim zaman çekip ekleyeceğim. Ve verdikleri yemekler de güzel. Aslına bakarsanız Kore'ye giderken verdikleri yemekleri çok yiyemedik tatları korelilerin damak tadına uygun çünkü. Ama koreden dönerken öyle alışmışız ki hiç yadırgamadan hepsini yedik :)
Yemeklerden biri bu :) 
Uçakta hayret verici şekilde hiç bi action olmadı :) O kadar bela üstüne ben bir şeyler olmasını beklemiştim işin açığı :) Asıl sorun Doha havaalanındaymış.. Bilemedik.... Biz valizeleri hazırlarken her şeyi planlamıştık aslında. Yanımıza ceket almamız gerektiğini çok iyi biliyorduk! Peki neden almadık?! Uçaktan iner inmez gece olmasına rağmen yüzümüze acayip bir sıcak çarptı. Ama anlatılmaz bir sıcak. Kendimizi havaalanına zor attık. Ama bu sefer de acayippp bir soğukla karşı karşıyayız.. İki ucu çoklu denklem. Yansak mı donsak mı? Ne yapsak?! Donmayı tercih ettik. Doha hava alanı gerçekten çok büyük bir yer. Yani gördüğüm en büyük hava alanıydı. Resmen ilçe olmaya hak kazanmış bir yerdi bence. Ama kutuplarda bir ilçe.. Bu kadar soğuğa gerek var mı arkadaşım? diye yönetime gidip sorasım geldi. Doha hava alanında uyuma odaları da var arkadaşlar bu arada. Kızlara özel erkeklere özel bir de kız erkek karışık var... Girip orada uçağınız gelene kadar uyuklayabilirsiniz. Ama biz yapmadık çünkü soğuk. Bazı zekiler uçaktan inerken şalları da almışlar. Nasıl bir pişmanlıktır o şalı almamak anlatamam... ( çaktırmayın dönüşte biz de aldık^^ ) Bu arada tüm hava alanında wifi de mevcut. Özgürce kullanabilirsiniz ^^  Neyse bir süre donduktan sonra (3 saat kadar ) sonunda uçak vakti geldi.. Ve Kore'ye doğru yola çıktık. 

Kore'ye inmeden önce herkese bu kağıtlardan dağıtıyorlar. Kalacağınız adresi kalma sürenizi pasaport bilgilerinizi bla bla bla yazıyosunuz :) O yüzden kalacağınız yerin adresini mutlaka bir kağıda not alın gitmeden önce. Bu mevzu da bittikten sonra İncheon hava alanına geldik sonunda. Her şey bitmiyor tabi. Burdan çıkış işlemleri de çok kısa sürmüyor .. öncelikle uçaktan indikten sonra hava alanına girişte herkes sıraya giriyor ve ordaki insanlar sizin ateşinizi falan ölçüyorlar. Oradan geçtikten sonra da pasaport kuyruğuna giriyorsunuz... Ama ne kuyruukkkkk.. Akıllara zarar... Bizim pasaportlarda sanırım bi yerler biraz silik basılmış.. Önümüzden geçenlere oranla pasaport kontrolümüz biraz daha uzun sürdü ve ben korkulu gözlerle ablama bakarken işlem halledildi dedi görevli ve yanlışlıkla sesli düşünüp "oh beee" dedim ^^ Neyse zaten anlamadı. Korede olmanın en güzel yanı.. Kimse seni anlamıyor :) Kontrollerde bitti .. Artık Koredeyizzz... Valiz almaya gidicez ama nerden? Hiç çaktırmıyordu ama İncheon hava alanı da acayip büyükmüş :) Kalabalığı takip ettik ve valiz almaya bile metroyla gidildiğini farkettik :) Valizlerimizi de aldıktan sonra İncheon dan Seoul'e gitmemiz lazım. Daha önce araştırdığımıza göre KTX hızlı trenle gidersek daha hızlı gidiyoruz ama biraz daha pahalı .. Sanırım 7.000 won du. Normal metrolar daha ucuz ama onla da gidersek hem geç kalıyoruz hem nasıl gidicez bilmiyoruz :) KTX bilet satış noktaları var hava alanında. Oralardan biletinizi alabilirsiniz. İncheon hava alanında da internet olduğunu söylememe gerek yoktur tabi değil mi? :) Koredesiniz yani artık alışın internete :) KTX e bindikten sonra KTXde de internet olduğunu farkedip mutlu olabilirsiniz. Yaklaşık 40 dakika sürüyor yolculuk. Seoul station a geldik. Aslında biz kaldığımız yere burdan nasıl gidiliyor biliyoruz. Çünkü gitmeden önce haritalardan bütün yolları çıkarmıştık. Ama biz ne bilelim 50 tane çıkış olduğunu :) Şansımıza birinden çıktık :) Telefonunuz Android ise eğer maps.me diye bir uygulama var arkadaşlar. Tavsiye ederim çünkü internetiniz olmasa dahi bu uygulamayı kullanabiliyorsunuz. Navigasyon gibi bir uygulama. Ama biz o sıra bilmediğimiz için sağ tarafa doğru yürümeye başladık. Karşıdan karşıya geçecek yer bulamayarak trafiği alt üst edip yola atladık :) Oysa ki kore de böyle şeyler çok normal değil ^^ Yol bomboş olsa bile Kırmızı yanıyorsa kimse adım atmaz yola. Ama biz yabancıyız :) baktık olacak gibi değil bi yer bulamıyoruz taksiye binelim dedik... Size hayat dersi geliyor şimdi... Siyah taksilere binmeyin... :) Siyah taksiler deluxe taksilermiş :) yani lüksler , pahalılar.. Artistliğe gerek yok. Sarı taksiye bin. Siyah taksi mi olurmuş hem. Taksi dediğin sarı olur :) Ama beyaz ve gri de var. Onlara da binebilirsiniz. Onlar da ucuz. Sanırım sarı taksiler devlete bağlı sarı ve griler özel taksiler. Ama fiyatları aynı. Ayrıca taksicinin sizi gezdirdiğini , dolandırdığını düşünüyorsanız taksilerin üstünde numara oluyor. Orayı arayıp şikayet edip kendinizi takip ettirtebiliyorsunuz. Neyse evimizin yolunu bulduk öyle böyle :) 
Eşyaları bıraktıktan sonra evimize yakın bir yerden yemek yiyelim dedik. İlk 짜장면 deneyimi mi orada yapmış oldum. Beğendim mi? Hayır! ^^ Olsun denemedik demeyiz. Sonra da gittik uyuduk orada çok action yok ^^ Evet bir dahaki yazıma Jeju yu anlatıcam çünkü Seoul e indikten sonra ertesi gün direk Jeju ya gittik :) Yazıyı da telefondan yazdım o yüzden bolca yazım hatası yapmış olabilirim görmezden gelin. ^^ 
Hoşça Kalın!! ~ 




Bu kayıt "fulyayeliz.blogspot.com" için hazırlanmıştır. İzinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır..
~(≧▽≦)~

Etiketler: