Merhabaaa arkadaşlarrr.. :)
Bugün aslında hepimizin ingilizcede bildiği bir şeyden bahsedeceğim. Ama hepimizin bilmesine rağmen bunun küçük bu ayrıntısını asında çoğumuz bilmiyoruz. Çünkü ben tekrar ederken bugün öğrendim. O yüzden belki siz de bilmiyorsunuzdur diye size de yazmak istedim :) Peki ne bu mühim ayrıntı? Hem action olsun diye hem de sadece onu okuyup çıkıp gitmeyin diye önce biraz "a", "an" olayının hepimizin bildiği kısmından bahsedeyim :D :D
Bunlar "bir, herhangi bir" anlamlarına sahip diyebiliriz. Mesela ;
an apple = bir elma
a man= bir adam
Peki burdaki "a" ve "an" i neye göre belirledik? Tabi ki ondan sonra gelen kelimenin baş harfine göre (!)
kelime sesli ile başlıyorsa an, sessiz ile başlıyorsa a getiriyoruz...
Gelelim genelimizin bilmediği o kısma...
Hazır mıyııızzzzz????? :)
"a" ve "an" i kullanırken ondan sonra gelen kelimeye baktığımız doğru fakat sadece yazılım haline değil. Okunuşuna da bakmamız gerekiyor.. Nasıl mı?
For Ex.
an hour kelimesini ele alalım. Normalde sessi harfle başladığı için "a" kullanmalıydık ama biz "an" kullandık. Neden?
Çünkü bu kelimenin okunuşu sırasında başındaki (h) harfi okunmaz.
an hour = en our = Bir saat
an honest work= en on'est work = dürüst bir çalışma
a university = e yunivör'siti = bir üniversite
İştee böylee bir şeyy.. Yeni öğrenmem daha da garip oldu :D Ama olsunduu... Geç olsun güç olmasındııı :D :D
Peki nerelerde kullanıyor bu "a" ve "an" biraz da ona bakalım.
Öncelikle belirsiz nesnelerden bahsedilirken kullandığımızı söyleyebilirim. Belirliler için "the" kullanılır ki bir sonraki yazıda bundan bahsedicem. Yani a flower derken belli bir çiçekten değil herhangi bir çiçekten bahsediyorum.
Şimdi tek tek bakalım nerelerde kullanılıyor.
1) Din,ırk, meslek, kişilik özelliklerinden bahsederken...
* Fulya is an engineer. = Fulya bir mühendistir. ( :D :D )
* Ali is a Muslim. = ali bir Müslümandır.
* Fulya is a lazy girl. = Fulya tembel bir kızdır. ( Tamamen iftiraaaa )
* Wooyoung is a Korean boy. = Wooyoung Koreli bir erkektir.
2) Söyleyenin tanımadığı bir kişiden bahsederken...
* A Korean man is calling. = Bir Koreli adam arıyor.
3) Birinin veya bir şeyin kalıcı niteliklerini tanımlarken..
* A fox is a cunning man. = Tilki kurnaz bir hayvandır.
* Fulya is a sensitive person. = Fulya hassas bir kişidir. (Sevin beni )
4) Sayılabilir tekil isimlerle yapılmış ünlem ifadelerinde..
* Such a hot day! = Böylesine sıcak bir gün.
* What a good idea! = Ne güzel bir fikir.
* What a handsome boy! = Ne yakışıklı bir çocuk.
5) Hız, sıklık, oran ve fiyat bildirirken..
* Two times a day. = Günde iki kere
* 5 euros a kilo. = Kilosu 5 euro
6) Bazı hastalıkların ifadesinde...
* I have a toothache = Diş ağrım var
7) Bazı sayıların önünde ve bazı nicelik ifadelerinde...
* a hundred
* a lot of
Evett "a" ve "an olayı da böyle bir şey işteee :) Bir daha ki sefer de "the" den bahsedicemm.. Şimdiliikk Hoşça Kalın!! :)
Bu kayıt "fulyayeliz.blogspot.com" için hazırlanmıştır. İzinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır..
~(≧▽≦)~
Etiketler: dersler, ingilizce